İdare ve Vergi Hukuku

İdare ve vergi hukuku, idarenin bütün eylem, faaliyet ve kuruluşunu düzenleyen hukuk dalıdır. Vergi hukuku ise devletin ve bireylerin mali hak ve yükümlülüklerini düzenlemektedir.

Devlet, hâkimiyet hakkını kullanarak halka verdiği hizmeti güçlendirmek amacıyla vatandaşlardan vergi alır. Bu sebeple devlet ve birey arasında hukuki bir ilişki oluşur. Devlet ve birey arasında doğan vergi ilişkisinden kaynaklı hak ve ödevlere uygun hareket edilmemesi halinde oluşabilecek ceza ve uyuşmazlıkları inceleyen kamu hukuku dalına vergi hukuku denir.

Ekin Hukuk Bürosu, devlet ve birey arasındaki vergi ilişkisine dayanan hukuki uyuşmazlıkların çözülmesini sağlar. İşbu hizmetimiz kapsamında aşağıdaki konularda hizmet vermekteyiz;

  • Vergi hukuku iptal ve tam yargı davaları
  • Vergilerden doğan ihtilafların, hesap hatalarının, vergilendirme hatalarının düzeltilmesi
  • Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçlarından kaynaklanan ceza davalarını takip etmek
  • Vergiden doğan ödeme emrine ve ihtiyati hacze itiraz
  • Vergi cezası, vergi tarhına karşı iptal davası

İdare, devletin görevlerini yerine getirmek için ve gelişmesine fayda sağlamak için oluşturulan örgüttür. İdare hukukunun amacı devlet ve halk arasındaki ilişkiyi düzenlemek ve dengeyi Anayasadan aldığı güç ile sağlamaktır.

Hukuk sistemimizde idare hukukunun uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda çözümlenir. İnsanların idare karşısında hak kaybına uğramaması için idareye karşı bireylerin haklarının korunması amacıyla hukuk büromuzda hizmet verilmektedir.

Hukuk büromuzun idare hukuku alanında hizmet vermekte olup idare hukukundan doğan hizmetlerimiz kısaca şunlardır;

 

MARKA HUKUKU

 

Marka, alan adı, ticaret unvanı ve işletme adı gibi ayırt edici ad ve işaretlere ilişkin her türlü ihtilafta danışmanlık, avukatlık ve tescil hizmeti sağlamaktayız. Bu kapsamda müvekkillerimize verdiğimiz başlıca hizmetler şunlardır:

 

  • İhtilaflara İlişkin Müzakerelerin Yürütülmesi
  • Sözleşmelerin Hazırlanması
  • Hukuki Mütalaa ve Görüş Hazırlama
  • Taklit Kullanımlarla İlgili Araştırma ve Tespitlerin Yapılması
  • Gümrüklerde El Koyma İşlemleri
  • Seminer ve Eğitim Verilmesi
  • Hukuk ve Ceza Davalarının Takibi

 

Tespit ve Tedbir Talepleri

Menfi Tespit Davaları

Hükümsüzlük ve İptal Davaları

Tecavüz ve Haksız Rekabet Davaları

Tazminat Davaları

Türk Patent ve Marka Kurumu Kararlarının İptali Davaları

Savcılık Şikâyetleri ve Noter Tespitleri

Yurtdışındaki Davaların İlgili Ülkelerdeki Çözüm Ortaklarımız Vasıtasıyla Takibi

 

  • Marka Vekilliği ve Tescil Hizmetleri

Yurtiçi: Markalarla ilgili Türk Patent ve Marka Kurumu nezdindeki her türlü işlemlerin yapılması. Bu kapsamda marka tescili, devri, yenilemesi, itiraz, itiraza cevap, bülten izleme, raporlama ve benzeri işlemlerin yürütülmesi.

Yurtdışı: Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) nezdinde marka başvurularının yapılması, takibi, yenilenmesi ve benzeri işlemlerin yürütülmesi. Ayrıca birlikte çalıştığımız alanında uzman ve tanınmış yurtdışı marka vekilleri aracılığıyla yabancı ülkelerde ve Avrupa Birliği Marka Ofisi (EUIPO) nezdinde marka başvurularının yapılması, takibi, yenileme, devir, itiraz ve benzeri işlemlerin yürütülmesi.

 

  • Hukuka aykırı idari işlem ve eylemlerin iptali davaları
  • Tam yargı davaları
  • Devletin özel mülkiyetindeki taşınmazlar için düzenlenen ecri misil düzeltme ihbarnamesinin iptali davaları
  • Kamulaştırma ve kamulaştırmasız el atma davaları
  • Belediyelerin vermiş olduğu cezalara karşı açılan iptal davaları

Vergi Hukukunun Unsurları ve İdari Davalar

Vergi hukukunun unsurları şunlardır:

  • Konu: Vergi yükümlülüğü getirilen husus vergi hukukunun konusunu oluşturmaktadır. Örneğin emlak vergisinin konusunu taşınmaz oluşturmaktadır.
  • Vergiyi Doğuran Olay: Vergi Usul Kanunu’nun 19. Maddesine göre: “Vergi alacağı, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar.”
  • Matrah: Matrah, vergi konusunun değerini belirtmektedir.

 İdari davalar, idarenin eylem ve işlemlerine karşı açılan davaları ifade eder. Bu davalar konusuna ve yetkisine göre İdare Mahkemesi, Vergi Mahkemesi, Bölge İdare Mahkemesi veya Danıştay’da açılmaktadır.

 

Vergi Hukukunun İlkeleri

Vergi hukukunun temel ilkelerinin dayanağı Anayasamızın 73. Maddesine dayanmaktadır. Bu maddeye göre vergi hukukunun temel ilkeleri;

  • Sosyal devlet ilkesi,
  • Hukuki güvenlik ilkesi,
  • Verginin belirliliği ilkesi,
  • Verginin genelliği ilkesi,
  • Vergide eşitlik ilkesi,
  • Vergide ölçülülük ilkesi,
  • Verginin mali güçle orantılılığı ilkesi,
  • Verginin kanuniliği ilkesi,
  • Verginin kamu giderlerinin karşılığı olması ilkesi.

Vergi Hukukunun Alt Dalları

Vergi hukuku, genel olarak 5 alt dalının varlığından bahsedilir: vergi usul hukuku, vergi icra hukuku, vergi yargılama hukuku, vergi ceza hukuku, uluslararası vergi hukuku. Vergi hukukunun öze alt dalları ise 3’e ayrılmaktadır: gelir vergisi, harcama vergisi ve servet vergisi.


İdare ve Vergi Hukuku Alanına Hangi Davalar Girer?

İdare hukuku alanına giren davalar; tam yargı davaları, iptal davaları ve idari sözleşmeden doğan davalardır. Bu davalar ise İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. Maddesinde düzenlenmiştir. İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından iptal davası açılabilir. İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan ihlal olanlar tam yargı davası açabilir. Kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklar da idare alanındaki davaları oluşturmaktadır.

Vergi hukuku alanına giren davalar ise şunlardır:

  1. Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar,
  2. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davalar,
  3. Diğer kanunlarla vergi mahkemesine verilen işler.

İdareden Kaynaklı Haksızlıklara Karşı Dava Yolu

İdarenin eylem ve işlemlerine karşı dava yolu açık tutulmuştur. Bu şekilde bireyin devlet karşısında korunması amaçlanmıştır. Aynı zamanda idarenin eylem ve işlemleri denetime açıktır. Bu bakımdan idareden kaynaklı haksızlıklara karşı dava yolu açıktır. Ancak bu dava yolu kullanılırken, doğru ve güncel bilgi almak çok önemlidir.