Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat. Duis aute irure dolor in reprehenderit in voluptate velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur. Excepteur sint occaecat cupidatat non proident, sunt in culpa qui officia deserunt mollit anim id est laborum.
Miras hukuku, Türk Medeni Kanunu’nun üçüncü kitabında yer almaktadır. Kanuna göre ölümle birlikte kişilik sona erer ancak kişiliğin sona ermesi ile haklar ve borçlar sona ermez. Bu noktada ölümle kişiliğin sona ermesinden sonra hangi hakların ve borçların mirasçıya intikal edeceği yahut haklar, borçlar ve mirasçılar ile ilgili hususların nasıl düzenleneceğini düzenleyen hukuk dalı miras hukukudur.
Kişiler hayatta iken mirasçı atamak, hukuki şartlar oluşmuşsa mirasçısını mirastan men etmek, vasiyetname hazırlamak gibi miras hukukuna dair işlemler yapmak yolunu tercih edebilirler.
Adk Avukatlık Bürosu tarafından, vasiyetname hazırlanması, ortaklığın giderilmesi davası, tenkis davası, muris muvazaasına yönelik tapu iptal tescil davası, veraset ilamının alınması, veraset ilamının iptali davası, vasiyetnamenin iptali davası başta olmak üzere miras hukukuna dair uyuşmazlıkların çözümü hususlarında hizmet verilmektedir.
Miras hukuku, miras bırakanın ölümü, gaipliği veya ölüm karinesinden sonra mallarının ne şekilde paylaştırılacağını düzenleyen hukuk dalıdır.
Mirasçı Kimdir?
Mirasçı, miras bırakanın hak ve alacaklarına halef olan kişiye denir. Mirasçı yasal mirasçı olabileceği gibi atanmış mirasçı da olabilmektedir. Yasal mirasçı, kanunda sayılan mirasçılardır: altsoy-üstsoy, eş, kardeş. Atanmış mirasçı ise miras bırakanın kendi iradesi miras bıraktığı kişiye denir.
Muris Muvazaası Davası
Muvazaa bir diğer adı ile danışıklık, tarafların gerçekte olmayan bir işlemi yapmış gibi göstermeleri veya yaptıkları işlemin ardında farklı bir hukuki işlem yapmaları durumudur. Muvazaa uygulamada en çok miras hukukunda görülmektedir. Taraflar yasal mirasçılardan mal kaçırmak için bu yola başvurabilmektedirler. Örneğin miras bırakan, taşınmazlarından birini mirasçılarından birine satmış gibi göstererek aslında bağışlayarak diğer mirasçılarından mal kaçırabilmektedir. Bu durum saklı paya müdahale ederse işlemin iptali talep edilebilmektedir.
Vasiyetname
Vasiyetname, miras bırakanın malvarlığının ölümünden sonra ne şekilde taksim edileceğini belirten yazılı veya sözlü beyanlardan oluşmaktadır. Vasiyetname, ölüme bağlı tasarruflardandır. Üç türlü vasiyetname vardır: el yazılı vasiyetname, resmi vasiyetname ve sözlü vasiyetname.
Resmi Vasiyetname
Resmi vasiyetname, iki tanığın da bulunması ve resmi memurun düzenlemesi ile hazırlanan vasiyetnamedir. Resmî memur, sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir. Resmi vasiyetname, Türk Medeni Kanunu’nun 534. Maddesinde düzenlenmektedir. Miras bırakanın isteklerini resmi memura bildirmesi üzerine memur, vasiyetnameyi yazar veya yazdırır ve okuması için miras bırakana verir. Vasiyetname, miras bırakan tarafından okunup imzalanır. Memur, vasiyetnameyi tarih koyarak imzalar. Ardından tanıklar da beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve miras bırakanı tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar. Vasiyetnamenin içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu değildir.
Düzenlemeye katılma yasağı Türk Medeni Kanunu’nun 536. Maddesinde düzenlenmektedir:
El Yazılı Vasiyetname
El yazılı vasiyetname, TMK 538. Maddesi uyarınca şekil şartlarına tabidir. Bu düzenlemeye göre el yazılı vasiyetnamenin geçerlilik şartları şunlardır:
- Vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilmesi,
- Başından sonuna kadar miras bırakanın el yazısıyla yazılmış olması,
- Miras bırakan tarafından imzalanmış olması şarttır.
El yazılı vasiyetname, saklanması için notere, sulh hâkimine veya yetkili memura bırakılabileceği gibi miras bırakan tarafından da saklanabilir.
Sözlü Vasiyetname
Miras bırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmî veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilmektedir. Miras bırakan, vasiyetini iki tanığa anlatır ve tanıklar bu istemleri yazıya geçirirler. Tanıklar vasiyetnameyi imzalayarak sulh veya asliye hukuk mahkemesine verirler.
TMK Madde 541: Miras bırakan için sonradan diğer şekillerde vasiyetname yapma olanağı doğarsa, bu tarihin üzerinden bir ay geçince sözlü vasiyet hükümden düşer. |
Terekenin Tespiti Davası
Miras bırakanın terekesinde bulunan bütün malvarlığının aktif ve pasifleri ile tespiti için açılan davadır. Miras bırakanın aktiflerinden çıkarılması gereken pasifler şunlardır:
- Murisin borçları
- Cenaze masrafları
- Terekenin mahkemece mühürlenmesi ve yazılması için yapılan masraflar
- Miras bırakanla yaşayan bireylerin 3 aylık geçim masrafları
TMK Madde 507: Hesap yapılırken, miras bırakanın borçları, cenaze giderleri, terekenin mühürlenmesi ve yazımı giderleri, miras bırakan ile birlikte yaşayan ve onun tarafından bakılan kimselerin üç aylık geçim giderleri terekeden indirilir. |
Mirasta Tenkis Davası
Mirasta tenkis davası, miras bırakanın diğer mirasçıların saklı pay oranına tecavüz ederek tasarrufta bulunmasını önleyen davadır. Tenkis davasını açma hakkı yalnızca saklı payı bulunan mirasçılara tanınmıştır. Tenkis davasını açma süresi öğrenmeden itibaren 1 yıldır. Ancak bu süre herhalde vasiyetnamenin açılmasından itibaren 10 yıldır. Bu süreler hak düşürücü süreler olup hakim tarafından re’sen dikkate alınır.
Türk Medeni Kanunu’na göre saklı payı bulunan mirasçılar, altsoy, üstsoy ve eştir. Kardeşin ise saklı payı bulunmamaktadır.
Saklı pay oranları ise şu şekildedir:
- Altsoy için yasal miras payının yarısı,
- Ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri,
- Sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçü.
a. Tenkise tâbi kazandırmalar
Madde 565- Aşağıdaki karşılıksız kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tâbidir: 1. Miras bırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlararası kazandırmalar, geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi, 2. Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar, 3. Miras bırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar, 4. Miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar. |
Mirasta Mal Paylaşımı
Türk Medeni Kanunu 495. Maddesi uyarınca miras bırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur. Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar. Miras bırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini, kendi altsoyları alır. Altsoyu bulunmayan miras bırakanın mirasçıları, ana ve babasıdır. Bunlar eşit olarak mirasçıdırlar. Sağ kalan eş, birlikte bulunduğu zümreye göre miras bırakana aşağıdaki oranlarda mirasçı olur:
- Miras bırakanın altsoyu ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte biri,
- Miras bırakanın ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olursa, mirasın yarısı,
- Miras bırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte üçü, bunlar da yoksa mirasın tamamı eşe kalır.
Evlatlık, mirasçı olabilirken evlat edinen evlatlığın mirasçısı olamamaktadır. Mirasçısı bulunmayan bir kimsenin ölümü halinde ise miras, devlete kalmaktadır.
İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davası
Ortaklığın giderilmesi davası, ortakların elbirliği veya paylı mülkiyetinden bulunan taşınır veya taşınmazın paylaştırılması talepli davadır. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz.
Veraset İlamı
Veraset ilamı, mirasçıların talebi üzerine yetkili merciiler tarafından verilen ve mirasçılık sıfatını ispatını sağlayan belgedir. Veraset ilamı, sulh hukuk mahkemesinden, noterden veya e-devlet üzerinden çıkarılabilmektedir.
Elbirliği Mülkiyetinin Paylı Mülkiyete Dönüştürülmesi
Bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunursa sulh hâkimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde itirazlarını bildirmeye davet eder. Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmezse veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmazsa istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir.
Miras Hukuku Davaları Nelerdir?
- İstihkak davası,
- Tenkis davası,
- Tapu iptal davası,
- Veraset belgesinin iptali davası,
- Miras sözleşmesinin iptali davası,
- Taksim ve İzale-i Şuyu davaları,
- Terekenin korunmasına ilişkin dava,
- Mirasın paylaştırılması yoluyla ortaklığın giderilmesi davası,
- Mirasın reddi kararının iptali davası,
- Mirasçılıktan çıkarma kararının iptali davası…
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat. Duis aute irure dolor in reprehenderit in voluptate velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur. Excepteur sint occaecat cupidatat non proident, sunt in culpa qui officia deserunt mollit anim id est laborum.
Miras hukuku, Türk Medeni Kanunu’nun üçüncü kitabında yer almaktadır. Kanuna göre ölümle birlikte kişilik sona erer ancak kişiliğin sona ermesi ile haklar ve borçlar sona ermez. Bu noktada ölümle kişiliğin sona ermesinden sonra hangi hakların ve borçların mirasçıya intikal edeceği yahut haklar, borçlar ve mirasçılar ile ilgili hususların nasıl düzenleneceğini düzenleyen hukuk dalı miras hukukudur.
Kişiler hayatta iken mirasçı atamak, hukuki şartlar oluşmuşsa mirasçısını mirastan men etmek, vasiyetname hazırlamak gibi miras hukukuna dair işlemler yapmak yolunu tercih edebilirler.
Adk Avukatlık Bürosu tarafından, vasiyetname hazırlanması, ortaklığın giderilmesi davası, tenkis davası, muris muvazaasına yönelik tapu iptal tescil davası, veraset ilamının alınması, veraset ilamının iptali davası, vasiyetnamenin iptali davası başta olmak üzere miras hukukuna dair uyuşmazlıkların çözümü hususlarında hizmet verilmektedir.
Miras hukuku, miras bırakanın ölümü, gaipliği veya ölüm karinesinden sonra mallarının ne şekilde paylaştırılacağını düzenleyen hukuk dalıdır.
Mirasçı Kimdir?
Mirasçı, miras bırakanın hak ve alacaklarına halef olan kişiye denir. Mirasçı yasal mirasçı olabileceği gibi atanmış mirasçı da olabilmektedir. Yasal mirasçı, kanunda sayılan mirasçılardır: altsoy-üstsoy, eş, kardeş. Atanmış mirasçı ise miras bırakanın kendi iradesi miras bıraktığı kişiye denir.
Muris Muvazaası Davası
Muvazaa bir diğer adı ile danışıklık, tarafların gerçekte olmayan bir işlemi yapmış gibi göstermeleri veya yaptıkları işlemin ardında farklı bir hukuki işlem yapmaları durumudur. Muvazaa uygulamada en çok miras hukukunda görülmektedir. Taraflar yasal mirasçılardan mal kaçırmak için bu yola başvurabilmektedirler. Örneğin miras bırakan, taşınmazlarından birini mirasçılarından birine satmış gibi göstererek aslında bağışlayarak diğer mirasçılarından mal kaçırabilmektedir. Bu durum saklı paya müdahale ederse işlemin iptali talep edilebilmektedir.
Vasiyetname
Vasiyetname, miras bırakanın malvarlığının ölümünden sonra ne şekilde taksim edileceğini belirten yazılı veya sözlü beyanlardan oluşmaktadır. Vasiyetname, ölüme bağlı tasarruflardandır. Üç türlü vasiyetname vardır: el yazılı vasiyetname, resmi vasiyetname ve sözlü vasiyetname.
Resmi Vasiyetname
Resmi vasiyetname, iki tanığın da bulunması ve resmi memurun düzenlemesi ile hazırlanan vasiyetnamedir. Resmî memur, sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir. Resmi vasiyetname, Türk Medeni Kanunu’nun 534. Maddesinde düzenlenmektedir. Miras bırakanın isteklerini resmi memura bildirmesi üzerine memur, vasiyetnameyi yazar veya yazdırır ve okuması için miras bırakana verir. Vasiyetname, miras bırakan tarafından okunup imzalanır. Memur, vasiyetnameyi tarih koyarak imzalar. Ardından tanıklar da beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve miras bırakanı tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar. Vasiyetnamenin içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu değildir.
Düzenlemeye katılma yasağı Türk Medeni Kanunu’nun 536. Maddesinde düzenlenmektedir:
El Yazılı Vasiyetname
El yazılı vasiyetname, TMK 538. Maddesi uyarınca şekil şartlarına tabidir. Bu düzenlemeye göre el yazılı vasiyetnamenin geçerlilik şartları şunlardır:
- Vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilmesi,
- Başından sonuna kadar miras bırakanın el yazısıyla yazılmış olması,
- Miras bırakan tarafından imzalanmış olması şarttır.
El yazılı vasiyetname, saklanması için notere, sulh hâkimine veya yetkili memura bırakılabileceği gibi miras bırakan tarafından da saklanabilir.
Sözlü Vasiyetname
Miras bırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmî veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilmektedir. Miras bırakan, vasiyetini iki tanığa anlatır ve tanıklar bu istemleri yazıya geçirirler. Tanıklar vasiyetnameyi imzalayarak sulh veya asliye hukuk mahkemesine verirler.
TMK Madde 541: Miras bırakan için sonradan diğer şekillerde vasiyetname yapma olanağı doğarsa, bu tarihin üzerinden bir ay geçince sözlü vasiyet hükümden düşer. |
Terekenin Tespiti Davası
Miras bırakanın terekesinde bulunan bütün malvarlığının aktif ve pasifleri ile tespiti için açılan davadır. Miras bırakanın aktiflerinden çıkarılması gereken pasifler şunlardır:
- Murisin borçları
- Cenaze masrafları
- Terekenin mahkemece mühürlenmesi ve yazılması için yapılan masraflar
- Miras bırakanla yaşayan bireylerin 3 aylık geçim masrafları
TMK Madde 507: Hesap yapılırken, miras bırakanın borçları, cenaze giderleri, terekenin mühürlenmesi ve yazımı giderleri, miras bırakan ile birlikte yaşayan ve onun tarafından bakılan kimselerin üç aylık geçim giderleri terekeden indirilir. |
Mirasta Tenkis Davası
Mirasta tenkis davası, miras bırakanın diğer mirasçıların saklı pay oranına tecavüz ederek tasarrufta bulunmasını önleyen davadır. Tenkis davasını açma hakkı yalnızca saklı payı bulunan mirasçılara tanınmıştır. Tenkis davasını açma süresi öğrenmeden itibaren 1 yıldır. Ancak bu süre herhalde vasiyetnamenin açılmasından itibaren 10 yıldır. Bu süreler hak düşürücü süreler olup hakim tarafından re’sen dikkate alınır.
Türk Medeni Kanunu’na göre saklı payı bulunan mirasçılar, altsoy, üstsoy ve eştir. Kardeşin ise saklı payı bulunmamaktadır.
Saklı pay oranları ise şu şekildedir:
- Altsoy için yasal miras payının yarısı,
- Ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri,
- Sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçü.
a. Tenkise tâbi kazandırmalar
Madde 565- Aşağıdaki karşılıksız kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tâbidir: 1. Miras bırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlararası kazandırmalar, geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi, 2. Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar, 3. Miras bırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar, 4. Miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar. |
Mirasta Mal Paylaşımı
Türk Medeni Kanunu 495. Maddesi uyarınca miras bırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur. Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar. Miras bırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini, kendi altsoyları alır. Altsoyu bulunmayan miras bırakanın mirasçıları, ana ve babasıdır. Bunlar eşit olarak mirasçıdırlar. Sağ kalan eş, birlikte bulunduğu zümreye göre miras bırakana aşağıdaki oranlarda mirasçı olur:
- Miras bırakanın altsoyu ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte biri,
- Miras bırakanın ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olursa, mirasın yarısı,
- Miras bırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte üçü, bunlar da yoksa mirasın tamamı eşe kalır.
Evlatlık, mirasçı olabilirken evlat edinen evlatlığın mirasçısı olamamaktadır. Mirasçısı bulunmayan bir kimsenin ölümü halinde ise miras, devlete kalmaktadır.
İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davası
Ortaklığın giderilmesi davası, ortakların elbirliği veya paylı mülkiyetinden bulunan taşınır veya taşınmazın paylaştırılması talepli davadır. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz.
Veraset İlamı
Veraset ilamı, mirasçıların talebi üzerine yetkili merciiler tarafından verilen ve mirasçılık sıfatını ispatını sağlayan belgedir. Veraset ilamı, sulh hukuk mahkemesinden, noterden veya e-devlet üzerinden çıkarılabilmektedir.
Elbirliği Mülkiyetinin Paylı Mülkiyete Dönüştürülmesi
Bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunursa sulh hâkimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde itirazlarını bildirmeye davet eder. Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmezse veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmazsa istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir.
Miras Hukuku Davaları Nelerdir?
- İstihkak davası,
- Tenkis davası,
- Tapu iptal davası,
- Veraset belgesinin iptali davası,
- Miras sözleşmesinin iptali davası,
- Taksim ve İzale-i Şuyu davaları,
- Terekenin korunmasına ilişkin dava,
- Mirasın paylaştırılması yoluyla ortaklığın giderilmesi davası,
- Mirasın reddi kararının iptali davası,
- Mirasçılıktan çıkarma kararının iptali davası…
Son yorumlar